Mahalli İdareler Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanı Halil MEMİŞ, yaptığı bir değerlendirmede, İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşları ile Bunların Üyesi Olduğu Mahalli İdare Birliklerinin Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmetlerinin Gördürülmesine İlişkin Usul ve Esaslar’a göre; Belediye Personel Şirketlerinin işçilere yapacağı ödemelerin, Belediyelerin yaptığı ödemelerden fazla olamayacağını ifade ederek, bazı hususlara dikkat çekti.
Halil MEMİŞ’in değerlendirmesi şu şekildedir:
“696 sayılı KHK ile taşeron işçilerin belediye şirketlerine geçirilmesi sürecinde, mevcut mali ve sosyal hakları, 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 24 üncü maddedeki “geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki şirketlerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu iş sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz.” uygulaması 30 Haziran 2020 tarihi itibariyle sona ermektedir.
Bu tarihten itibaren, artık sözleşme serbestisi söz konusu olacak, 696 sayılı KHK ile getirilen sınırlamalara tabi olunmayacaktır. Bu süreçte, belediyeleri bekleyen bazı sorunlar vardır. Bu sorunların başlıcalarını şu şekilde sıralayabiliriz:
– Geçişe esas farklı hizmet alımları nedeniyle, “eşit işe eşit ücret” ilkesini engelleyen mevcut ücret farklılıkları.
– Geçiş süreci içerisinde, hukuken hiçbir şekilde yapılma imkanı bulunmayan Toplu İş Sözleşmelerinin imzalanmış olması.
Bu iki sorun üzerinde yoğunlaşıldığı ve bunların çözümlerine yönelik öngörülerle gidildiği sürece çözüm kolaylaşacaktır. Ancak burada, şimdiye kadar yapılmış ve bundan sonra yapılacak toplu iş sözleşmeleri sorun teşkil edecektir.
30 Haziran 2020 tarihine kadar, 696 sayılı KHK’nın işaret ettiği, Yüksek Hakem Kurulu tarafından onaylı ve süresi en son sona erecek Toplu İş Sözleşmesi varken, yeni toplu iş sözleşmesi imzalanması hukuken sıkıntılıdır. Zira, onun dışında mali hak öngörülmesi imkansızdır.
Gözden kaçırılan en önemli husus ise; şirketin toplam giderleri içerisinde, işçilere ait personel gideri tutarının belediyenin şirkete yaptığı aylık personel ödemelerinin miktarını aşamayacağıdır.
İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşları ile Bunların Üyesi Olduğu Mahalli İdare Birliklerinin Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmetlerinin Gördürülmesine İlişkin Usul ve Esaslar’ın 5 inci maddesinde, şirketlere yapılacak personel ödemeleri belirlenmiştir.
Usul ve Esaslar’da belirlenen ve bu bağlamda şirketlere yapılan aylık personel ödemelerinin fazlası, şirket tarafından ödenemeyeceğine göre, yapılacak toplu iş sözleşmeleri ile daha fazla mali hak öngörülmesi hukuken ve fiilen mümkün müdür?
Belediyeler, “Doğrudan Hizmet Alımı” için bir Şartname hazırlayıp ve ona dayalı olarak Şirketle bir imzalayacak ve bunlarla mali haklar belirleneceğine ve şirket bunun dışına çıkamayacağına göre, imzalanan Toplu İş Sözleşmesi ile ek mali haklar öngörülebilecek midir?
Doğrudan Hizmet Alımı Şartname ve Sözleşmelerinde yeknesaklık ve standardizasyona gidilmesi şart olduğu gibi, Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin belirttiğimiz esaslar ve anlayış içerisinde son derece özenli yapılması, sonradan ortaya çıkabilecek idari ve hukuki olumsuzluklar ile cezai ve mali sorumluluklar açısından son derece önemlidir.
Bu çerçevede, MİARGEM olarak belediyelerimize ve belediyelerimizin Personel temin eden Şirketlerine her türlü hukuki desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum.”