Kamuoyu Açıklaması
Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin bu hafta TBMM’de görüşülmesi plânlanmaktadır.
Söz konusu kanun teklifinde kentlerimizi dolayısıyla da belediyelerimizi ilgilendiren bazı hususlara dikkat çekmek amacıyla mahalli idareler üzerine araştırmalar yapan ve yıllardır bu alanda faaliyet gösteren bir sivil toplum örgütü olarak görüşlerimizi açıklama ihtiyacı hasıl olmuştur.
Öncelikle, 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli olarak yaşanan ve fiziki olarak 11 ilimizi, manen tüm ülkemizi ve milletimizi derinden etkisi altına alan depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve milletimize başsağlığı diliyoruz.
Depremin olumsuz etkilerinin ve yarattığı yıkımın bu derece büyük olmasının altında yanlış planlama, düzensiz kentleşme, kuralsız yapılaşma, niteliksiz yapı stoğu, etkili denetim yapılmayışı, bütün bunları kurallı hale getiren imar afları ve bunlar gibi kötü uygulamalar yatmaktadır.
Deprem gerçeği ve kentleşme konusundaki toplumsal bilinçsizlik ve idari eksiklikler ortada iken, bu hafta TBMM’de görüşülecek “Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile getirilmek istenen “kıyılardaki dolgu alanlarında yüzeyi dışardan görünmeyecek şekilde yer altı otoparklarının yapılmasına imkan sağlayacak” düzenlemenin ne gibi olumsuz sonuçlar doğuracağını şimdiden kestirmek hiç de zor olmasa gerektir.
Söz konusu teklif yasalaştığı takdirde ortaya çıkabilecek olumsuz sonuçlar özetle ifade edilecek olursa; hangi gerekçe ile yapılırsa yapılsın, böyle bir düzenlemenin uygulamaya geçmesiyle sadece mevcut dolgu alanlarında değil belki de sahil kentlerimizin tamamında, özellikle de turistik niteliği ağır basan kentlerimizde denizlerin yer altı otoparkı yapmak amacıyla doldurulmasına neden olacaktır. Bu da zaten dolgularla iyice azalan kıyılarımızın yok edilmesini, kent sakinlerinin sahilden ve deniz kenti olmanın getirdiği nimetlerden uzaklaşmasını, doğallığın bozulmasını ve düzensiz kentleşmeyi daha da hızlandıracak bir sonuç doğuracaktır.
Daha yaşadığımız büyük deprem felaketinin kırkı çıkmadan, böyle bir düzenlemenin teklif edilmesi, yasalaşması, hiç ders almadığımızın göstergesi olmasının yanında yeni felaketler ile kentlerimizin ve kıyılarımızın katledilmesinin habercisi olacaktır.
Mahalli İdareler ve Kentleşme üzerinde çalışmalar ve araştırmalar yapan, daima yapıcı çözümler üreten bir sivil toplum kuruluşu olarak duyduğumuz sorumlulukla belirtmek isteriz ki;
TBMM Genel Kurulunda yapılacak görüşmelerde Siyasi Parti Gruplarının bu konuyu tekrar gözden geçirmesi ve Kanunlaşmaması yönünde ortak bir kararla hareket etmeleri en büyük beklentimizdir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
MİARGEM Başkanlığı