“MAHALLİ İDARELER PERSONELİNİN GÖREVDE YÜKSELME VE UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK TASLAĞI”
RAPOR
BAŞLANGIÇ:
İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünce taslağı hazırlanan ve kurumların görüşüne sunulan “Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik Taslağı” ile ilgili olarak Mahalli İdareler Araştırma ve Geliştirme Merkezi’nin görüş, öneri ve eleştirilerini ortaya koymak ve kamu oyuyla paylaşmak amacıyla bu rapor hazırlanmıştır.
RAPOR HAZIRLANIRKEN UYGULANAN YÖNTEM:
Rapor hazırlanırken, şimdiye kadar Görevde Yükselme Yönetmeliklerinin uygulanmasında ortaya çıkan sorunlar çerçevesinde verilen yargı kararları, mahalli idarelerden birliğimize ulaşan bilgiler dikte alınmış, öneri ve eleştiri getirdiğimiz hususlar, madde madde ve diğer maddelerle ve ilgili mevzuatla irtibatlandırılarak ortaya konmaya çalışılmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik Taslağı
Madde 1:
Taslağın 1. maddesi ile ilgili her hangi bir önerimiz yoktur.
Madde 2:
Kapsam başlığını taşıyan 2. maddenin aşağıdaki şekilde değiştirilmesinin uygun olacağını düşünmekteyiz. Zira, taslaktaki haliyle, mahalli idare birliklerinin kuracakları işletme, müessese ve döner sermayeli kuruluşlarda, bu Yönetmeliğin uygulanamayacağı gibi bir sonuç ortaya çıkabilir.
Önerilen metin:
“Bu Yönetmelik, İl özel idareleri, belediyeler, il özel idareleri ve belediyelerin üye oldukları mahalli idare birlikleri ile bunların kurdukları müessese, işletme ve döner sermayeli kuruluşlarda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre görev yapan müdür ve daha ast kadrolara atanacakları kapsar.”
Madde 3:
Dayanak maddesinde, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Ünvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik’in 15. maddesi de dikkate alınarak, anılan Yönetmelik de dayanaklar arasında gösterilmelidir.
Madde 4:
Mevcut Yönetmelikte yer alan “hizmet grubu”, “alt hizmet grubu” tanımlamalarına yer verilmelidir. (Bu durum, 5. maddenin de yeniden tanzimini gerekli kılmaktadır.)
Maddede yer alan mahalli idare tanımı yeniden değerlendirilerek, 2. madde için yaptığımız öneri çerçevesinde tekrar gözden geçirilmelidir.
Buna göre mahalli idare tanımlaması “Mahalli idare: İl özel idareleri, belediyeler, il özel idareleri ve belediyelerin üye oldukları mahalli idare birlikleri ile bunların kurdukları müessese, işletme ve döner sermayeli kuruluşları” şeklinde olmalıdır.
Maddede yer alan unvan değişikliği tanımlaması, unvan değişikliği ile ilgili önerilerimiz çerçevesinde yeniden gözden geçirilmelidir.
Madde 5:
Bu maddede, görevde yükselmeye tabi kadrolar sıralanırken, Yönetmeliğin diğer maddelerinde ifade edilen alt hizmet gruplarının neler olduğu belirtilmemiş ve böyle bir ayırıma gidilmemiştir. Böyle bir ayırıma gidilmemiş olması, uygulama büyük sorunlar ve yanlışlıklara yol açabilir.
Bu nedenle, maddede “ana hizmet grupları” ve “alt hizmet grupları” ayırımı yapılmalıdır. Kısaca, mevcut yönetmelikte yer alan sistem aynen alınarak yürürlükteki norm kadro da dikkate alınarak ana gruplar belirlenmeli ve her grupta kendi içinde alt gruplara ayrılmalı, aynı düzeydeki unvanlar açıkça belirtilmelidir.
Bunun yanında, ilk defa memuriyete atama sırasında kullanılabilecek kadroların görevde yükselmeye tabi kadrolar arasından çıkarılması uygun olacaktır. Kısaca, ilk defa açıktan atanacakların atanabileceği kadroların, Yönetmelik kapsamından çıkarılması uygun olacaktır.
Bunun yanında, mevcut memur olup bu kadrolara geçmek isteyenler sınavla ancak bu kadrolara atanabilecek iken, aynı kadrolara daha önce hiç memuriyeti olmayanların ilk defa memur olarak bu kadrolara atanabilmeleri mümkündür. Bu da, eşitsizliktir.
Unvan değişikliği konusuna gelince, esasında Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Ünvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik’in Ek 3. maddesinde düzenlenen bu husus, anılan maddede sınırlama getirmemiş ve bu konuyu kurumların düzenlemesine bırakmıştır.
Esas itibariyle, taslakta unvan değişikliğine tabi olduğu belirtilen unvanların tamamına yakını; 3795 sayılı Bazı Lise, Okul Ve Fakülte Mezunlarına Unvan Verilmesi Hakkında Kanun; 3458 sayılı Mühendislik Ve Mimarlık Hakkında Kanun; 6343 sayılı Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği İle Odalarının Teşekkül Tarzına Ve Göreceği İşlere Dair Kanun; 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu gibi Kanunların ilgili hükümleri gereğince elde edilmiş, kazanılmış hak teşkil eden unvanlardır.
Kaldı ki, tanımların yapıldığı 4. maddede yapılan tanımlama ile bu maddede yapılan düzenleme bir biriyle çelişir durumdadır. 4. maddedeki tanımlamada “En az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlar”dan bahsedildiği halde, ihraz edilmiş, diğer bir ifade ile kazanılmış unvanlara atanmak için tekrar sınava tabi tutulmak anlamsız gelmektedir. Aynı zamanda, kazanılmış hakların korunmaması anlamını taşımaktadır. Yönetmeliğin bir maddesinde, bu unvanların kazanıldığını kabul edip, diğer maddelerde bu unvanlı kadrolara atanmada sınav şartı getirmek, hem hukuki ve hem de kazanılmış haklar açısından tutarlı bir yaklaşım olmayacaktır.
Bu nedenle, unvan değişikliklerinin ayrıca sınavla yapılmasını öngörecek bir değişiklik Kanunlara aykırı olacağı gibi, iptal konusu olabilecek bir durum olarak ta karşımıza çıkacaktır.
Madde 6:
Bu maddenin dördüncü fıkrasında yer alan sınava gireceklerle ilgili düzenlemede, dolaylı olarak görevde yükselme eğitiminden sonraki sınavı kazananların bir sonraki görevde yükselme sınavına kadar atanmaması halinde, haklarının ortadan kalkacağı ve tekrar görevde yükselme eğitimi ve sınavına girmeleri gerektiği hükme bağlanmıştır.
Bu düzenleme ile 9. maddenin 3 ve 4. fıkralarındaki düzenleme arasında çelişki bulunmaktadır. Hatta 9. maddenin 3 ve 4. fıkraları kendi aralarında çelişmektedir.
9. maddenin 3. fıkrasında başarılı olanların 3 ay içerisinde atanacağı belirtilirken, bu maddenin dördüncü bendi ile 9. maddenin 4. fıkrasında dolaylıda olsa atamanın bir sonraki sınava kadar olabileceği hükme bağlanmıştır.
Bu nedenle, konulan 3 aylık atama süresinin hiçbir espirisi kalmamaktadır. Kaldı ki, böyle bir zorunluluk getirmek idareyi atama yapmaya zorlamak anlamına gelmektedir.
Madde 7:
Taslağın 7. maddesi ile ilgili her hangi bir önerimiz yoktur.
Madde 8:
Taslağın 8. maddesi ile ilgili her hangi bir önerimiz yoktur.
Madde 9:
Bu Madde ile ilgili açıklamalar için, 6. madde açıklamalarına bakılabilir.
Madde 10 – 11 – 12:
Sınavlar ile ilgili olarak şu hususların tekrar gözden geçirilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Sınav sorularının hangi kurum, kurul veya komisyon tarafından hazırlanacağı belli değildir. Ancak belli olan bir şey var ki, oda mahalli idarelerin bünyesinde oluşturulan sınav komisyonlarının bu konuda hiçbir etkisinin olmadığıdır.
Sınav kurullarının soruların hazırlanması, yürütümü ve işleyişi konusunda hiçbir etkisi ve yetkisinin olmamasına rağmen, sınav sonuçlarına yapılacak itirazları bu kurulların değerlendirmek zorunda kalmaları da büyük bir çelişkidir. Böyle bir değerlendirmenin, hangi kıstaslar ve veriler üzerinden yapılacağı belli değildir.
Yapılan görevde yükselme sınavlarına ülkemizdeki 1000 belediyeden memurun girdiğini var saydığımızda, 1000 ayrı sınav komisyonu söz konusu olacaktır. Buna karşılık sınav tek elden yürütülecektir. Yapılan birçok itirazın koordinasyonu nasıl sağlanacaktır? Doğal olarak itirazların, sınavları yapan ve yürüten mercie yapılması gerekirken, tamamen koordinasyondan uzak ve esasları tam belirlenmemiş bir sistem öngörülmüştür.
Madde 13:
Taslağın 13. maddesi ile ilgili her hangi bir önerimiz yoktur.
Madde 14:
Madde, tek tek müdürlükleri ve unvanları sayar bir nitelikte düzenlendiği için, uygulamada sorun yaşanma ihtimali çok yüksektir. Burada yer almayan müdürlüklere yapılacak atamalarda, hangi meslek mensuplarının tercih edilmesi gerektiği noktasında sorun yaşanacaktır. Maddenin kaleme alınış şekline göre; Tabip olan personelin Sağlık İşleri Müdürü, Veteriner olan personelin Veteriner İşleri Müdürü olarak, Avukat olan personelin Hukuk İşleri Müdürü olarak atanması söz konusu olamayacaktır.
Maddenin bu durumda dikkate alınarak yeniden tanzimi uygun olacaktır.
Madde 15:
Bu madde ile ilgili herhangi bir önerimiz yoktur. Sadece, diğer önerilerin kabul görmesi durumunda söz konusu olabilecek değişiklikler olabilir.
Madde 16:
Bu madde ile ilgili herhangi bir önerimiz yoktur.
Madde 17:
Bu madde ile ilgili herhangi bir önerimiz yoktur.
Madde 18 – 19:
Unvan değişikliği ile ilgili her hangi bir sınav yapılmasının hukuki olmadığını düşünüyoruz.
Madde 20:
Taslağın 20. maddesindeki düzenlemenin Anayasa’da yer alan “Kanun önünde eşitlik” ilkesine aykırılık teşkil ettiği düşünülmektedir.
Bunun yanında bu düzenleme, “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Ünvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik”in 2. maddesinde yer alan “…………… istihdam edilen personelin, müdür ve daha alt görevlere yapılacak görevde yükselme mahiyetindeki asaleten atamaları ile en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin unvan değişikliği mahiyetindeki asaleten atamaları hakkında uygulanır.
………………
Kurum ve kuruluşlar, daha üst görevler de dahil olmak üzere ikinci fıkrada belirtilen görevler ile bu Yönetmelik kapsamında bulunmayan diğer görevlere yapılacak atamalara ilişkin şartlarını özel yönetmeliklerinde düzenleyebilirler.” hükmü karşısında Genel Yönetmeliğe de aykırılık teşkil edecektir.
Genel Yönetmelik kurumlar arasındaki bir ayırımı değil, unvanlar açısından bir ayırımı öngörmüştür. Dolayısıyla, kurumların değil, unvanların istisna kapsamında tutulması mümkün olabilir. Unvanların istisna kapsamında tutulmasında ise, kurum ayırımı yapılmamalıdır. Kurumun ölçeği veya niteliği ne olursa olsun, bir kurumda istisna tutulacak bir unvanın diğer kurumda da aynı istisnaya dahil edilmesi gerekir. Kısacası, istisnalar bakımından kurumlar arasında yapılacak bir ayırım hem hukuki olmayacak, hem de adaletsiz olacaktır.
Bunun yanında, ülkemizin gerçekleri göz önüne alındığında, görevde yükselme açısından asıl sorun küçük ölçekli belediyelerde ve birliklerdedir. Bu kurumların çoğu, görevde yükselmeye tabi memur dahi bulunduramamaktadır.
Bu açıdan bakıldığında getirilmesi gereken asıl istisnanın, bir kereye mahsus olmak üzere birçok belediyemizde göreve muhasebeci veya başkatip kadrolarına sınavla başlayan yüksek okul mezunlarının, bu kurumlardaki Mali Hizmetler ve Yazı İşleri Müdürlüğü kadrolarına ihtiyaç olması ve atamaya yetkili amirin uygun görmesi şartıyla atanmalarına imkan tanınmasıdır. Zira benzer uygulama, Maliye Bakanlığınca yapılan Muhasebe Yetkililiği sınavlarında uygulanmış, ilk memuriyete girerken muhasebeci sınavına girerek bu kadrolara atananlar, sınava tabi tutulmaksızın muhasebe yetkilisi sertifikası almaya hak kazandırılmışlardır.
Böyle bir uygulama, birçok belediyeyi rahatlatacaktır.
Madde 21:
Gruplar arasındaki geçişlerde, hangi unvanlara atanmanın görevde yükselme niteliğinde olduğu belli değildir. Bu itibarla, hem hizmet gruplarının ve hem de geçişlerin daha net, anlaşılır ve objektif kriterlere göre düzenlenmesi gerekmektedir.
Yönetmeliğin 5. maddesindeki hizmet gruplarının yeniden düzenlenmesinin yanında, Kanunen özel şartlar gerektiren uzmanlıklar dışındaki uzman kadrolarına özellikle müdürlük unvanını elde etmiş olan personelin herhangi bir işleme gerek kalmaksızın, 657 sayılı Kanunun genel esasları çerçevesinde atanması imkanı verilmelidir.
Madde 22:
Bu madde ile ilgili herhangi bir önerimiz yoktur.
Madde 23:
Bu madde ile ilgili herhangi bir önerimiz yoktur.
Madde 24:
Bu madde ile ilgili herhangi bir önerimiz yoktur.
Madde 25:
Bu madde ile ilgili herhangi bir önerimiz yoktur.
SONUÇ:
İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünce taslağı hazırlanan ve kurumların görüşüne sunulan “Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik Taslağı” ile ilgili olarak MİARGEM’in görüş, öneri ve eleştirilerini ortaya koymak ve kamu oyuyla paylaşmak amacıyla üç nüsha olarak hazırlanan bu raporun bir örneği İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğüne sunulacaktır.
Ayrıca; Merkezimizce önerilerimizin ve ortaya koyduğumuz görüşlerin yer aldığı taslak Yönetmelik en kısa zamanda hazırlanıp, ilgili kurum ve kuruluşların istifadesine ve değerlendirmesine sunulacaktır.